Medea Benjamin ve Nicolas JS Davies tarafından, World BEYOND WarŞubat 26, 2021
ABD'nin 25 Şubat'ta Suriye'yi bombalaması, yeni kurulan Biden yönetiminin politikalarını derhal rahatlatıyor. Bu yönetim neden Suriye'nin egemen ulusunu bombalamaktadır? ABD'ye kesinlikle tehdit oluşturmayan ve gerçekte IŞİD'le mücadelede yer alan "İran destekli milisleri" neden bombalamaktadır? Bu İran'a karşı daha fazla kaldıraç elde etmekle ilgiliyse, Biden yönetimi neden yapacağını söylediği şeyi yapmadı: İran nükleer anlaşmasına yeniden katılmak ve Orta Doğu ihtilaflarını azaltmak?
Göre PentagonABD saldırısı, 15 Şubat'ta Kuzey Irak'taki roket saldırısına yanıt olarak gerçekleşti. bir müteahhidi öldürdü ABD ordusuyla çalışıyor ve bir ABD askerini yaraladı. ABD saldırısında öldürülen sayının hesapları bir ile 22 arasında değişiyor.
Pentagon, bu eylemin "hem Doğu Suriye hem de Irak'taki genel durumu hafifletmeyi amaçladığı" şeklindeki inanılmaz iddiada bulundu. Buydu karşılık topraklarındaki yasadışı saldırıyı kınayan ve grevlerin “bölgedeki durumu tırmandıracak sonuçlara yol açacağını” söyleyen Suriye hükümeti tarafından. Grev, Çin ve Rusya hükümetleri tarafından da kınandı. Rusya Federasyon Konseyi üyesi uyardı bölgedeki bu tür tırmanışların "büyük bir çatışmaya" yol açabileceğini.
İronik bir şekilde, şimdiki Biden'in Beyaz Saray sözcüsü Jen Psaki, bombalamayı Trump yönetiminin yaptığı 2017'de Suriye'ye saldırmanın hukuka uygunluğunu sorguladı. O zamanlar o sordu: “Grevler için yasal yetki nedir? Esad acımasız bir diktatördür. Ancak Suriye egemen bir ülkedir. "
Hava saldırılarına, Temsilci Barbara Lee'nin kötüye kullanıldığından beri yıllardır yürürlükten kaldırmaya çalıştığı, 20/9 sonrası Askeri Kuvvet Kullanımına İlişkin Yetkilendirme (AUMF) tarafından izin verildiği iddia ediliyor. göre Kongre üyesine, "hedeflenebilir düşmanların sürekli genişleyen listesine karşı en az yedi farklı ülkede savaşı haklı çıkarmak için."
ABD, Suriye'deki milisleri hedef almasının Irak hükümeti tarafından sağlanan istihbarata dayandığını iddia ediyor. Savunma Bakanı Austin gazetecilere yaptığı açıklamada: "Hedefin [ABD ve koalisyon güçlerine karşı] saldırıyı düzenleyen aynı Şii milisler tarafından kullanıldığına eminiz."
Fakat bir rapor Middle East Eye (MEE), İran'ın Irak'ta desteklediği milisleri bu tür saldırılardan veya hassas diplomasisini rayından çıkararak ABD ve İran'ı 2015 uluslararası nükleer anlaşması ile uyumlu hale getirebilecek savaş benzeri eylemlerden kaçınmaya şiddetle çağırdığını öne sürüyor. veya JCPOA.
Iraklı kıdemli bir milis komutanı MEE'ye, "Bilinen hiçbir grup bu saldırıyı gerçekleştirmedi" dedi. "İran'ın Amerikan güçlerine saldırmakla ilgili emirleri değişmedi ve İranlılar, yeni yönetimin nasıl hareket edeceğini görene kadar Amerikalılarla sakin olmaya devam ediyor."
ABD'nin Irak silahlı kuvvetlerinin ayrılmaz bir parçası olan ve IŞİD ile savaşta kritik bir rol oynayan İran destekli Irak milislerine yönelik bu saldırının kışkırtıcı niteliği, ABD'nin Suriye'de değil de Suriye'de saldırı kararında üstü kapalı olarak kabul edildi. Irak. Başbakan mı Mustafa el-Kadhimiİran destekli Şii milisleri dizginlemeye çalışan Batı yanlısı bir İngiliz-Iraklı, ABD'nin Irak topraklarına saldırmasına izin vermiyor mu?
Kadhimi'nin isteği üzerine NATO, Irak ordusunu eğitmek ve İran destekli milislere olan bağımlılığını azaltmak için 500 askerden 4,000'e (ABD'den değil Danimarka, İngiltere ve Türkiye'den) çıkarıyor. Ancak Kadhimi, Irak'ın Şii çoğunluğunu yabancılaştırırsa, bu Ekim ayında yapılacak bir seçimde işini kaybetme riskiyle karşı karşıya. Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin hafta sonu İranlı yetkililerle görüşmek için Tahran'a gidiyor ve dünya Irak ve İran'ın ABD saldırısına nasıl tepki vereceğini görmek için izleyecek.
Bazı analistler, bombalamanın ABD'nin İran'la nükleer anlaşma (JCPOA) konusundaki müzakerelerindeki elini güçlendirmeyi amaçladığını söylüyor. "Grev, benim gördüğüm şekliyle, Tahran'la tavrı sabitlemek ve müzakereler öncesinde şişirilmiş güvenini zayıflatmaktı" şuraya Eski bir Pentagon yetkilisi olan ve şu anda Orta Doğu Enstitüsü'nde kıdemli bir araştırmacı olan Bilal Saab.
Ancak bu saldırı, İran ile müzakerelerin yeniden başlamasını zorlaştıracak. Avrupalıların JCPOA'yı yeniden canlandırmak için bir “uyum için uyum” manevrası düzenlemeye çalıştıkları hassas bir anda geliyor. Bu grev, anlaşmaya ve ABD ile herhangi bir müzakereye karşı çıkan İranlı gruplara daha fazla güç verdiği için diplomatik süreci daha da zorlaştıracak.
Egemen uluslara, önemli Cumhuriyetçilerin Senatör Marco Rubio ve Temsilci Michael McCaul gibi dışişleri komitelerine saldırmak için iki partili desteği hemen gösteriyor memnuniyetle saldırılar. Demokrat bir başkanın bombalamasına küstahça taraf tutan bazı Biden taraftarları da öyle yaptı.
Parti organizatörü Amy Siskind tweet attı: “Biden altında askeri harekat yapmak çok farklı. Twitter'da orta okul düzeyinde tehdit yok. Biden ve ekibinin yetkinliğine güvenin. " Biden destekçisi Suzanne Lamminen tweet attı: “Ne kadar sessiz bir saldırı. Drama yok, hedefleri vuran bombalarla ilgili TV yayını yok, başkanlık Biden'in nasıl olduğu hakkında yorum yok. Ne fark var. "
Neyse ki, bazı Kongre Üyeleri grevlere karşı çıkıyor. Kongre üyesi Ro Khanna, "Askeri grevlerden önce Kongre onayına ancak Cumhuriyetçi bir Cumhurbaşkanı olduğu zaman dayanamayız," diye tweet attı, "Yönetim burada Kongre izni istemeliydi. Orta Doğu'dan çıkmak için çalışmalıyız, tırmanmak değil. " Ülke çapındaki barış grupları bu çağrıyı yineliyor. Temsilci Barbara Lee ve Senatörler Bernie Sanders, Tim Kaine ve Chris Murphy ayrıca grevleri sorgulayan veya kınayan açıklamalar yaptı.
Amerikalılar, Başkan Biden'a, dış politikasının birincil aracı olarak askeri harekat yerine diplomasiye öncelik vereceğine söz verdiğini hatırlatmalıdır. Biden, ABD personelini korumanın en iyi yolunun onları Orta Doğu'dan çıkarmak olduğunu kabul etmelidir. Irak Parlamentosunun bir yıl önce ABD askerlerinin ülkelerini terk etmeleri için oy kullandığını hatırlamalı. Ayrıca Donald Trump'ın emriyle ABD askerlerinin Suriye'de bulunma ve hala "petrolü koruma" hakları olmadığını da kabul etmelidir.
Diplomasiye öncelik veremeyen ve İran nükleer anlaşmasına yeniden katılamayan Biden, başkanlığına henüz bir ay kala, ABD'nin yirmi yıllık savaşının zaten paramparça ettiği bir bölgede askeri güç kullanımına geri döndü. Bu, kampanyasında vaat ettiği şey değildi ve Amerikan halkının oy kullandığı da bu değildi.
Medea Benjamin, CODEPINK for Peace'in kurucularından ve Inside Iran: The Real History and Politics of the Islamic Republic of Iran da dahil olmak üzere birçok kitabın yazarıdır.
Nicolas JS Davies serbest yazar ve CODEPINK'te araştırmacı ve Blood on Our Hands: the American Invasion and Destruction of Iraq'ın yazarıdır.
