KORKUNÇ BİR YILIN 10 İYİ ŞEYİ

Her yıl o yılla ilgili on güzel şeyin listesini yapıyorum. Bu yıl bunu atlamak üzereydim. Kabul edelim: İlerici bir gündemi olan herkes için özellikle korkunç bir yıl oldu. Geçtiğimiz günlerde tanınmış bir aktiviste nasıl olduğunu sorduğumda ellerimi tuttu, gözlerimin içine baktı ve şöyle dedi: "50 yıldır üzerinde çalıştığım her şey tuvalete gitti."

Pek çok iyi insan depresyondayken, bu gerçekten çok kötü yılda bile yaşanan olumlu şeylere işaret edelim.

1. #MeToo hareketi cinsel taciz ve saldırı mağdurlarını güçlendirdi ve hesap verebilirliği teşvik etti. Bu iki küçük kelime, kadınların ve bazı erkeklerin cinsel saldırı ve taciz hikayelerini kamuya açık bir şekilde paylaşmak ve istismarcılarını ifşa etmek için öne çıktığı sosyal medya temelli bir hareketi tanımlıyordu. Hareket ve sonuçları küresel olarak yayıldı ve hashtag en az 85 ülkede trend oldu. Bu cinsel istismar mağdurlarının cesareti ve dayanışması, cinsel saldırganların cezasız kalmasının artık norm olmadığı bir geleceğin inşasına yardımcı olacaktır.
2. Yıl, taban örgütlenmesinde, protestolarda ve aktivizmde bir patlamaya tanık oldu. Donald Trump'ın başkanlığı döneminde, korkutucu siyasi iklim karşısında aktif ve uzlaşmaz bir isyan ruhu yeşerdi. 21 Ocak'ta, Trump'ın iğrenç ve kadın düşmanı söylemine karşı dayanışma gösterisi olarak dünya çapında iki milyon insan Kadın Yürüyüşleri'nde sokaklara döküldü. 29 Ocak'ta binlerce kişi Trump'ın yabancı düşmanı ve anayasaya aykırı Müslüman yasağını protesto etmek için ülke çapındaki havalimanlarında toplandı. Nisan ayında 200,000 kişi, yönetimin iklim konusundaki pervasız tutumuna karşı çıkmak için Halkın İklim Yürüyüşüne katıldı. Temmuz ayında engelli hakları savunucuları, GOP'un acımasız ve yaşamı tehdit eden sağlık hizmeti tasarısına yanıt olarak Capitol Hill'de sayısız eylem düzenledi. Kasım ve Aralık aylarında, Obama'nın Çocukluk Çağına Gelişler için Ertelenmiş Eylem (DACA) adlı hükmü tarafından korunan “Hayalperestler”, Trump'ın Eylül ayında sona erdirdiği bu programın değiştirilmesini talep etmek için Hill'e hücum etti. Indivisible gibi yeni gruplar milyonlarca Amerikalının Kongre üyeleriyle kabaca yüzleşmesine yardımcı oldu 24,000 kişi Amerika'nın Demokratik Sosyalistleri'ne katıldı ve ACLU ve Planlı Ebeveynlik gibi kuruluşlar bağışlarda büyük artışlar gördü.
3. Zaten sandıkta Trump'ın azarlarını görüyoruz. Demokratların seçim zaferleri dalgası ülkenin bazı beklenmeyen bölgelerini kasıp kavurdu ve bu da Donald Trump ve partisinin halk tarafından reddedildiğini gösterdi. Cumhuriyetçi vali adayı Ed Gillespie utanmazca yönetti ırkları kızdıran kampanyaVirginia'da Demokrat Ralph Northam'a açık farkla yenildi. New Jersey'de Phil Murphy, Teğmen Vali Kim Guadagno'yu kolayca yendi ve bu eyaleti, yasama ve yürütme organları üzerinde Demokratların kontrolüne sahip olan ülkedeki yedinci eyalet haline getirdi. Alabama'da Jeff Sessions'ın boş Senato koltuğunu doldurmak için yapılan özel seçimde Demokrat Doug Jones, iddia edilen iddiaların başında yer aldı. cinsel yırtıcı Roy Moore - koyu kırmızı bir durumda şaşırtıcı bir galibiyet, büyük ölçüde Siyah seçmen. Şiddetli bir şekilde LGBTQ karşıtı bir rakibe karşı yarışan Virginia'daki Danica Roem, ABD'de yasa koyucu olarak seçilen ilk açık transseksüel kişi oldu. Onun galibiyeti, o bölgedeki 26 yıllık Cumhuriyetçi yönetime son verdi. Ve Virginia'nın 50. bölgesinde, kendini demokratik sosyalist olarak tanımlayan Lee Carter yendi Güçlü Cumhuriyetçi delege Jackson Miller.
4. Trump'ın göreve başladığı gün Washington DC'de tutuklanan J20 protestocularından oluşan ilk grup suçsuz bulundu. 194 protestocu, gazeteci ve sağlık görevlisi için isyan ve mülke zarar verme de dahil olmak üzere 60 yıla kadar hapis cezasıyla sonuçlanabilecek çok sayıda ağır suçla karşı karşıya kalan korkunç bir yıldı. Devletin, bir avuç kişi tarafından gerçekleştirilen mülk yıkımı nedeniyle yaklaşık 200 kişiyi kolektif olarak cezalandırma girişimi, İlk Değişiklik haklarının kuşatma altında olduğu bir çağda yargısal aşırılığın çirkin bir örneğidir. Ancak 21 Aralık'ta jüri, ilk altı sanığın yargılanması için 42 ayrı suçsuz kararı verdi. Tüm suçlamalardan beraat etmeleri, kalan 188 sanık hakkında daha fazla suçsuz karar verilmesinin habercisi olacak ve temel ifade ve toplanma özgürlüğü haklarımıza destek sağlayacaktır.
5. Chelsea Manning 7 yıl sonra cezaevinden çıktı. Ordu Pvt. Manning, ilk kez 2010 yılında gözaltına alındı ​​ve sonunda, aralarında Amerikan helikopterlerinin Bağdat, Irak'ta silahsız sivillere ateş açtığı bir videonun da bulunduğu, ABD ordusunun suiistimallerini açığa vuran çok sayıda belgeyi sızdırmasının ardından Casusluk Yasasını ihlal etmekten suçlu bulundu. 35 yıl hapis cezasına çarptırıldı. O gelişmiş Hapishanede travma sonrası stres bozukluğu yaşadı ve cinsiyet hoşnutsuzluğu nedeniyle tıbbi tedavisi defalarca reddedildi. Açlık grevine başladıktan sonra ordu nihayet ona tedaviyi sağladı. 17 Ocak 2017'de Başkan Obama, Manning'in cezasını hafifletti ve Manning, Mayıs ayında serbest bırakıldı. Chelsea Manning'e, ABD imparatorluğunun suçlarını açığa çıkarma konusundaki kararlı kararlılığından dolayı şükran borçluyuz.
6. Şehirler ve eyaletler, federal gerilemeye rağmen olumlu iklim girişimlerini taahhüt ettiler. Yirmi eyalet ve 110 şehir, Trump'ın Paris İklim Anlaşmalarından çekilme konusundaki feci kararından sonra bile Obama dönemi iklim hedeflerine bağlı kalma taahhüdü olan “Amerika Taahhütünü” imzaladı. Aralık ayında 36 şehirden oluşan bir grup, sera gazı emisyonlarını azaltmaya ve birbirlerinin ilerlemesini izlemeye yönelik bir anlaşma olan “Chicago Tüzüğü”nü imzaladı. Bu anlaşmalar yerel, şehir ve eyalet düzeyinde iklim kaosunu sürdüren şirket oligarklarıyla mücadele etme yönündeki popüler duyguyu ve siyasi iradeyi gösteriyor.
7. Trump'ın başkanlığı, ırkçılık ve beyaz üstünlüğü hakkındaki eleştirel ulusal tartışmayı derinleştirdi. Obama yönetimi altında başlayan Black Lives Matter hareketi, bu ülkedeki sistemik ırkçılığı ortaya çıkardı. Donald Trump'ın zaferi, ağustos ayında Charlottesville'deki şiddetli neo-Nazi mitinginde de görüldüğü gibi, beyaz ırk üstünlüğünü savunanları cesaretlendirdi. Ancak yıl aynı zamanda ırkçılık, İslamofobi ve antisemitizme karşı, Konfederasyon bayraklarının ve heykellerinin devrilmesi, nefret söylemiyle mücadele edilmesi, beyaz ırkın üstünlüğünü savunan Steve Bannon, Sebastian Gorka ve Stephen Miller'ın Beyaz Saray'dan uzaklaştırılması talebini içeren bir muhalefet dalgasına da tanık oldu. (üç kişiden ikisi gitti) ve yerel ve ulusal düzeyde güçlü dinler arası ittifaklar inşa etmek.
8. Bu, dünyanın nükleer silahlara hayır dediği yıldı. Donald Trump, Kuzey Kore'den Kim Jung Un'a (“Küçük Roket Adam”) alay edip İran nükleer anlaşmasını yırtmakla tehdit ederken, 7 Temmuz'da dünya uluslarından 122'si tarihi bir Nükleer Silah Yasaklama Anlaşmasını kabul ederek nükleer silahları reddettiklerini gösterdi. Dokuz nükleer ülkenin tamamının karşı çıktığı anlaşma şu anda imzaya açık ve yasak, 90 ülke tarafından onaylandıktan 50 gün sonra yürürlüğe girecek. Bu yasağı teşvik eden kuruluş, yaklaşık 450 ülkede 100 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu bir ittifak olan Nükleer Silahların Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Uluslararası Kampanya'dır (ICAN). ICAN'ın bu yılki Nobel Barış Ödülü'nü Oslo'da aldığını öğrenmek heyecan vericiydi. Anlaşma ve Barış Ödülü, nükleer silahlı devletlerin uzlaşmazlığına rağmen küresel toplumun nükleer silahları yasaklama konusunda kararlı olduğunun göstergesidir.
9. IŞİD'in artık bir halifeliği yok. Barış aktivistleri için askeri eylemleri bir zafer olarak öne sürmek zordur, özellikle de bu eylemler büyük sivil kayıplara neden olduğunda. Kuzey Irak'ın Musul kentini geri alma savaşında en az 9,000 sivilin öldürüldüğü IŞİD için de durum aynı. Ancak IŞİD'in bölgesel üssünün ortadan kaldırılmasının, grubun bazı korkunç insan hakları ihlallerine son verdiğini kabul etmemiz gerekiyor. Bu aynı zamanda, Suriye ve Irak'ta şiddetlenen korkunç savaşlara çözüm bulmayı da kolaylaştıracak ve hükümetimize, kaynaklarımızın çoğunu orduya boşaltmak için bir bahane daha azaltacak.
10. Küresel toplum Trump'ın Kudüs konusundaki tutumuna karşı çıktı. Başkan Donald Trump'ın tartışmalı kararına sert bir sitemleKudüs'ü İsrail'in başkenti ilan edin128 ülke, aralarında ABD'nin en güvendiği ve güvenilir müttefiklerinin de bulunduğu,Birleşmiş Milletler kararı lehinde oy kullandı pozisyonunun tersine çevrilmesi çağrısında bulundu. ABD'nin BM Büyükelçisi Nikki Haley'nin ABD'nin“isim almak” Karşı oy kullananlardan yalnızca dokuz ülke ABD lehine oy kullandı ve 25 ülke çekimser kaldı. Karar bağlayıcı değil ancak ABD'nin İsrail'e karşı tutumunun ne kadar yalnız olduğunun çarpıcı bir örneği.

Yeni yıla girerken, 2017 için bizi neşelendirecek bir şeyler veren yurtiçi ve yurtdışındaki insanların sıkı çalışmalarından ilham almaya devam edelim. 2018'de çok daha uzun bir listemiz olsun.

Bu eser, Creative Commons Atıf-Aynen Paylaş 3.0 Lisansı altında lisanslanmıştır

Medea Benjamin, eş-kurucusu Küresel Değişim ve KODPİNK: Barış İçin Kadın, yeni kitabın yazarı, Adaletsizlik Krallığı: ABD-Suudi Bağlantısının Arkasında. Önceki kitapları arasında: Uçağı Harbi: Uzaktan Kumanda ile Öldürme; Korkma Gringo: Bir Honduraslı Kadın Kalpten Konuşuyorve (Jodie Evans ile birlikte) Gelecek Savaşı Şimdi Durdur (İç Okyanus Eylem Rehberi). Twitter'da onu takip et: @medeabenjamin